24 Kasım 2009 Salı

birinin yardımına fena halde ihtiyacım varrrrrrrr.

annemm beni bir başıma bıraktı gitti...ne güzel alışmıştım varlığına.Hayatımı kolaylaştırmasına.Çocuklarıma bakması bile büyük nimettttttttt.bAYRAM GELDİ YAAA işlerim
yoğunmuş.yardıma ihtiyacım varmış dinlemedi gitti.Şimdi ben iki çocuk ve bir sürü yapılacak işle ortada kaldım.
bu sabah kızımın okuluna yiyecek götürme sırası da bendeydi.Geçen sefer dışarıdan yaptırmıştım (süngerbob pasta ve dolma).ARTIK DIŞARIDAN YİYECEK GETİRİLMİYOR HEPSİ HAND MADE OLACAK,sağlıklı ve güvenli.iş başa düştü tabii.sabah erkenden kalktım 2 tepsi gül böreği yaptım patatesli. Çocukların bazıları peynirli yemiyor, bazıları da kıyma sevmiyor.ne kadar ortada bir ürünmüş şu patates.2 tepsi de kek yaptım.çocuklar uyandı kahvaltı yaptırdım.Müthiş bir hızla evi toparladım .kıyafetlerini giydirdim.çıktık.(minik okula gitmiyor ama evde bırakmaya korktuğum için onuda alıyorum ablasını okula bırakırken.)
Bu gün biraz farklı bir gündü.Öğretmenlerine vermeleri için çiçek aldık miniklere.Sınıf annesi bizden topladığı paralarla hediye aldı.çocuklara şiirler ezberletildi.organize bir öğretmenler günü kutlama programı hazırladık.öykü her ne kadar "ezberleyelim şu şiiri öğretmenler gününde öğretmenine okursun" dediğimde "ne gerek var anne "desede bu gün gözleri parlayarak okudu şiirini.Çünkü akşam konuştum onunla "bu şiiri okursan öğretmenin çok mutlu olacak ve başkalarını mutlu etmek iyi bir şeydir"dedim.
Şu öğretmenler gününü anelerin organize etmesi olayına da değinmeden edemeyeceğim.Bizim zamanımızda öğretmenler gününde bahçeden çiçekler toplanırdı.alalade bir buket yapardık.Köşe bakkaldanda bir paket selpak peçete alır onu götürürdük.Minik öğrenci harçlıklarımızla.gün bitiminde öğretmenin bir sürü çiçeği,selpak mendili,ince çorabı olurdu.acemice geçiştirilirdi.ama öğretmenimizi mutlu ettiğimizi sanmak yeterdi bize içimiz cıvıl cıvıl olurdu.
Şimdi sınıf anneleri herkesten belirlenen miktarda para topluyor.kalıcı güzel hediyeler alınıyor.bu yönüyle iyi.ama öykü mesela sanki fazla yaşayamadı bu günü,sanki çocuklarla öğretmen arasında değil,velilerle öğretmen arasında geçen bir seramoni bu.Kimsenin bizim zamanımızda ki çoşkuyu yaşamadığı yüzeysel bir şey...
Duyduğum tek mutluluk çocuğumun ve diğer çocukların ezberledikleri şiirleri dinlemekti.
Hayata bu kısa moladan sonra koşturmam devam etti.Eve gittim böreği ısıttım.Tabii ezgide yanımda dört yaşın tüm merakıyla bana bir şeyler soruyor ve sürekli benden yardım istiyor."anne ayakkabımı çözermisin""montumu çıkarırmısın"onu bana verirmisin"susadım ben"kek istiyorum"14:30 a yetiştirmem lazım okula.ısıttıklarımı fırından çıkardım servis kaplarına koydum.bezle sardım bir güzel soğumasınlar diye.
Koştur koştur okula gittim.Kahrolasıca ehliyeti aldım ama araba kullanma yeteneğim hala gelişmedi.oysaki sırf bu okul getir götürleri için bile her anneye bir araba şart. bunu anladım bu günlerde.Okuldakilerin yemeğini bıraktıktan sonra(yemek dualarını dinledim ama ) .dükkana
gittik minik kızımla bir sürü birikmiş ve yolunda gitmeyen iş beni bekliyor. bense hiç bir şey yapmıyorum.bayramdan sonraya erteliyorum her şeyi.Canım annem gelecek.torunlarınla ilgilenecek.bense işe konsantre olmayı başaracağım.

23 Kasım 2009 Pazartesi

herkes de böyle mi olur.


Son günlerde dörtdörtlük bir kadın olabilmek için verdiğim mücadelenin haddi hesabı yok.Önceden umrumda bile olmayan şeyler şimdi çok önemli benim için.Mutfağımtertemiz olmalı.Salonum ,yatak odam,banyom tuvaletim,çocuk odaları.....Tek yaşama sebebim bu oldu.Çocukların dağınıklığına tahammül edemiyorum.Kırıyorum onları.Her yer temiz düzenli olsun istiyorum.Tüm o hayatı ve anı yaşamak adına söylenen geyiklerin hepsini biliyorum.

şAŞIRIYORUM OKADAR BAŞINA BUYRUK,DÜZensiz,savruk,zamansız yaşayan ben nasıl bu ev kadınına dönüştüm.Hayatta beni en çok mutlu eden şey tertemiz ve düzenli bir ev.Yaşama sebebime bakkkkkkkk böööööööööööööö.

17 Kasım 2009 Salı

bütün dünyayı dolaşmak,

Hafta sonu sirkteydim hep.önce kızlarımla gittim sonra kızımın sınıf arkadaşları ve anneleriyle beraber gittik.bedava bilet ayarladılar bize 50 kişilik.gerçi biraz iş karşılığı oldu ama kızım ve arkadaşları için değer.
izlerken bir şeyi farkettim ;birbirlerine müthiş güvendiklerini ..
öyle ya onlar gecesini gündüzünü beraber geçiren insanlar.Güzel olmalı bir sirkle dünyayı dolaşmak.
böyle balonlarla süsledik çadır girişini
yılanlardan korkmam ama iğrenirim.Aç karnına yılan show yapmamak gerektiğini öğrendim.Etkisigeçene kadar saatlerce bir şey yiyemedim.ellerimi sildim durdum.Yılanı boynuma koyduğunda "boğarak mı öldürüyor." diye sordum cevap vermedi.
Ertesi gün dedi ki "benim yılanlarımın hepsi boğarak öldürür.ama ben yanındayken bir şey yapmazlar korkma."
En çok Fas lı 3 akrobat kardeşi beğendim.Vücutlarına nasıl bu kadar hakimler şaşırdım.Henüz 16 - 22 yaş aralığında olmalarına hayran kaldım.30 yaşına geldiklerinde anlatacak ne çok şeyleri olacak.

13 Kasım 2009 Cuma

ÖN KOLTUKTA OTURMAK İSTEMİYORUM AMA BİLETİM ÖN KOLTUKTAN

SİRK e gidicez kızlarımla. Kocaman bir yılan gördüm gazete reklamlarında.
korkuyorum sevmiyorum yılanları.

11 Kasım 2009 Çarşamba

yunancayı öğrenmek istiyorum hemde hemen bide yeni bir elemana ihtiyacım var sanırım

geçen yıl kurs açılmıştı niye gitmedimki sanki. niye onu dinledim. neden.
Az önce iki yunanlı geldi .türkçeyi çok az biliyorlar.birisi yıllardır müşterimiz.ben yokken sipariş vermişler.ama benim hiç bir şeyden haberim yok.9 ekimde vermişler siparişi.şimdide almaya gelmişler.sabah kızımı okula götürdüğüm için saat 1:00 de geliyorum ya işe.elemanlarda 1 saat içinde hazır olacak deyip göndermişler adamı.ben dükkana geldim.adamlarda siparişlerini almaya geldiler.elemanlar yetiştirememiş,kalıpta sorun çıkmış.ve benim bu gün haberim oluyor.
daha 1 saat beklemesi lazım işin olması için.ama adamlar yunan.zaman kavramları bizim gibi değil.1 saat sonra dediler 1 saat geçti geldik niye hazır değil diyorlar.anlatamıyorum kendimi.30 euro da kapora bırakmışlar onu geri istiyorlar.tamam vereyim dedim,bir baktım cüzdanımda sadece 50 lira var.kasadan alayım dedim, kasanın anahtarını evde unutmuşum.adamlar parayı bvermek istemediğimi sanıyorlar.polise gidicez falan diyo biri.Allahtan öbürüyle yıllardır tanışıklığımız var ki o engel oldu.Bide yaşlılar.yaşlı insanların zaten anlamama konusunda özel bir yetenekleri var.dilimizide bilmeyince düşünün halimi.
Elemanın sorumsuzluğunu fena şekilde ben ödedim yani.Adamlara haberim bile olmadığını anlatamadım.
Bana diyo ki çok sorunsuz ilişkimiz vardı niye böyle yalan oldu.niye yalan söylediniz.1 saat dediniz hala yok.paramızıda vermiyosun.
üstümde o kadar para yok nutkum tutuldu ,kendimi ifade edemiyorum,boş yere suçlanıyorum,elemana nasıl kızıyorum...neden sonra arkadaştan borç alıp döviz bürosunda 30 euro yaptırıp adama geri veriyorum.Bide parayı alsın diye gönderdiğim öbür eleman nasıl sallana sallana geliyo anlatamam. o geciktikçe adamlar polise ulaşmaya çalışıyo falan.
neyse verdim paralarını gittiler.benim 5 yıllık müşterim gittiiiii.yanındaki adama da o tavsiye etmiş bizi.bide böyle bir rezillik söz konusu.
Sorumsuzluğu affedemiyorum.bak bunu okuyan çalışanlar varsa lütfen işinize sahip çıkın.zaten piyasa kötü.yaptığınız sorumsuzluk yılların emeklerini boşa çıkarıyo......
ellerim titriyo şu an sinirden.ağlamamak için kendimi zor tutuyorum.Atölyeye hiç uğramadım bile .Eleman şanslıysa gözüme görünmesin kesin kovulur bu gün.Ya da söyleyeceklerime katlanamaz kendi istifa eder.Yok yok yakında kovarım ben bu salağı.bu kaçıncı hatası.affettikçe hatalarına bir yenisi ekleniyo.tamam biliyorum çocuk iyi niyetli.Saf biraz elinde olmadan hata yapıyo ama burası da bir iş yeri.Hatalarının bedeli benim için ağır olmaya başladı.hem ne demişler aptal dostum olacağına akıllı düşmanım olsun.İşte aptal bir çalışanın olursa böyle olur.7 yıldır yanımda çalışıyo çıkartmaya da kıyamıyorum.Allahım sen bana yardım et.yada mustafa ya akıl ver.nolur ama çabuk ol.

9 Kasım 2009 Pazartesi

domuz giribi, gdo gösterdiki sağlık sektörümüzde çökmüş


kafam iyice karıştı.2 çocuğum var ve sıra okullara da gelince ne yapacağım bilmiyorum.biri bana yardım etsin...

GDO lu ürünler hakkında bilgi sahibi olmak için doktorlar programını izledim bu sabah.böyle kepazelik görmedim.Hani biz ilkokulda senin babam benim babamı döver gibi şeyler yapardıkya.Koskoca adamlar ve bunlar türk doktorları resmen s...d..k yarışına girdiler.sarışın hatunda soruyo orada oturanlara ne anladınız efendim.Şahsen ben bi şey anlamadım kafam karıştı.Lütfen yapmayın şunu hayatımın 2 saatini size izlemeye ayırmışım ;siz beni salağa çevirdiniz.

Aşı ol diyenlerinde ,olma diyenlerinde kendince haklı nedenleri var.kime ve neye inanacağımı şaşırdım.ÇOCUĞUMA KENDİ ELİMLE KÖTÜLÜK YAPMAK İSTEMİYORUM.

Domuz giribi hakkında bu kadar düşünürken cumartesi iş dönüşü yol kenarında ölmüş domuz ceseti gördüm.Bir işaretmi bu acaba.

5 Kasım 2009 Perşembe

her yerde bir aldatılan kadın aldatan erkek mevzusuuuu


defne samyeliden sonra koskoca gündem oluştu......... ne bu canım ...onun gibi kadını da aldatan var ya helal olsun.

ama biz kadınlar ezik yetiştiğimizden midir nedir.hemen kendi hemcinslerimizi suçluyoruz.ERKEĞİNİ ELİNDE TUTMAYI BAŞARSAYDI.KİMBİLİR NE YAPTIDA ADAMIN GÖZÜ DIŞARI KAYDIIIIIIIII....

Biz böleyiz.doğamızda var .hep bir suçluluk hali.

Aldatan kendi kocamız olunca bu sefer gene kadını uçluyoruz "benim kocam böle şey yapacak adam değildi o o.....u ayarttı kocamı.kim bilir nasıl aklına girdi."
yani erkekler ,aldatan erkekler size de gün doğdu hadi..bak önce biz aklıyoruz sizi.O boku yedikten sonra bide kendinizi millete affettirmeye uğraşmıyonuz.ee böyle olunca aldatmak ta elinin kiri gibi kolaylaşıyor.Kadınlar tanımış yani size bu hakkı.
Kadın kadar kendine düşman bir ırk daha yoktur herhalde.KENDİLERİNEYSE ÖYLE BÜYÜK TABU KOYMUŞLAR Kİ sıkıyosa aldatsın kadın.Aldatan kadınlarda en az kırk kere düşünüyodur.ve kendinde hep bir suçluluk hissediyordur kesin.Çünkü ilk önce kadınlar suçlayacak onu.
Keşke erkekler içinde çemberi bu kadar daraltabilsek.Toplumsal bir suçluluk duygusu aşılayabilsek erkeklere bak o zaman aldatabiliyorlar mı?
Ve aldatılan kadınlar:
"çocuklarım için katlanıyorum"
"onlar geçici sonunda yine bana geliyo"
"erkektir doğasında var engel olamam ki"
"yuvam dağılmasın"
ayaklarını bırakın artık.bu kadar taviz vermeyin şu erkeklere .
Onların eline teslim ettiğiniz şey hayatlarınız.Film koptu mu bir daha geri dönüş yok. bidaha yaşama şansınız yok.Sizi mutlu eden insanlarla görüşün sadece,Sizi üzenlerinde kıçına tekmeyi basın .olsun bitsin.Ama çocuklarım mı diyorsunuz unutmayın ki mutsuz bir anne çocuklar için daha tehlikelidir .

4 Kasım 2009 Çarşamba

bu gün herkese kızma modumdayım yaklaşmasınlar bana


okula giderken beyaz külotlu çorap giyme saçmalığı son bulsun istiyorum.

resmi kıyafet diye diye çocukların ruhlarını öldüren kıyafetleri hangi zevksiz seçiyo bunu da cidden merak ediyorum.

nedir bu ya herkesi tek tip yapma çılgınlığı.

farklılığa kimsenin tahammülü yok.

geçen gün bulut yapmışlar okulda.kartondan kesip.İplede damlalarını bağlamışlar (öykü danla diyo )sabah sınıfa bıraktım .Bak anne dedi bu benim bulutum. ağzı zikzak ,gözleri de şaşı..

Baktım bütün çocuklar ne kadar güzel yüzler çizmişler.harika gözler,gülen ağızlar.Öyküyse bir yamuk ağız bir şaşı göz yapmış.

"nasıl anne en komik benim bulutum dimi.çok farklı bir bulut o dimi anne"

Ne yalan söyleyeyim en farklı olmasına farklıydı ama nasıl içime oturdu kızımın diğerleri gibi normal bir yüz çizmemesi anlatamam.

nasıl başardılar bilmiyorum ama buda olmuş işte beni de normalleştirdiler.

kızımı okuldan alıp eve götürürken nasıl içim içimi yiyordu anlatamam.

eve gider gitmez onu oturttum çalışma masasına.

nasıl onu ihmal edipde gülen ağız çizmeyi öğretmedim.

ne sorumsuz anneyim ben.

en güzelinden iki göz çizdim bi de gülen ağız.bak dedim bi daha bulut falan yaparsanız gözlerini ağzını böyle yap.

aman anne ne saçma bir surat bu ya.herkes bu suratı yapıyo zaten demez mi bacak kadar boyuyla.

hepimiz almışız elimize bir tebeşir; etrafımıza daire çizmişiz.o dairenin çizgilerinden çıkamıyoruz.

kendi hapishanelerimizde ölüp gidiyoruz.

çizgileri silmek tehlikeli çünkü.

ne kadar başkalarının hayatlarına banzerse hayatlarımız o kadar az yara alıyoruz.

neyse bu daire meselesi daraltıyo beni bu günlerde....

yağmurrrrr yağmurrrrrrrrr yağmuurrr diye bir şarkı var ya onu doladım dilime.

kızımda şemsiye istiyo bloom lubana göreyse şemsiye kadar tuhaf bir aksesuar yok.

hep gülerim insanların elinde şemsiye tutan hallerine doğaya karşı aciziz işte.

bide şemsiyelilerin yanından geçerken o demirlerden üstüme damlayan sulara sinir oluyorum.

sen ıslanmayacaksın diye etrafına terör estirmenin ne anlamı var.dikkat etsin şemsiye kullananlarda canım.gözüm çıkacak bi gün çok korkuyorum.