17 Mart 2009 Salı

BAŞKA TÜRLÜ BİR YAŞAM

Babama manyaklık derecesinde hayrandım.Dünyada en iyi en haklı insan benim babamdı...ondan başka herkes ben dahil eksik ve yetersizdik.
Kendi için kılını kıpırdatmayan insanlardanım bende ,okuldaki bütün takdirlerimi babam için aldım.
Adına büyümek dediğimiz bu tuzak bütün kavramlarımı sildi süpürdü.Artık ne babam mükemmel ne de ben onun gözüne girmeye çalışan küçük bir çocuğum.
Anneler ve babalarda insan ve onlarda kendi zaaflarını çıkarlarını ön planda tutuyorlar aslında ve biz bunu büyümeden göremiyoruz.
Babam benim için hayal kırıklığının öteki adı.Suçluluk duygularımın sebebi...
Şunu farkettim ki onu sevmediğimi yüksek sesle söylemeye başladığımdan beri daha huzurluyum...
sevgi hakedene verilir dimi.Sırf baban diye birini sevmek zorunda değilsin.
çocukken manyak gibi sevdiğin her yerde savunduğun herifi büyüyünce sevmemek nasıl bir duygumu? boşluk kocaman bir boşluk.
Tüm bunlara rağmen biraraya geldiğimizde neşeli kahvaltılar yapıyoruz ona karşı son derece saygılıyım.o hala dünyada onu en çok benim sevdiğimi sanıyor.Bu da benim intikamım.Büyüyüpte onun kendini bana gösterdiği adam olmadığını anlamaya başladığım günlerde hissettiğim hayal kırıklığı ne ise babamda bir gün hayatı boyunca yanılmış olmanın hayal kırıklığını yaşayacak.tabii ben bunu ona yaşatmam.
gerçeği evlenipte çoluk çocuğa karıştığımda farkettim ..Daha önce farketmeyi öyle çok isterdimki.
Ben evliliğimi bile babam için yaptım.Onun akıllı kızı da herkes gibi evlenip mutlu bir yuva kursun diye..Oysaki sırt çantası ile geçen bir hayat düşünmüştüm ben kendime başkaları ne der diye düşünmeden

1 yorum:

Veresiye-Blog dedi ki...

aslında sevmiyoruz sansak bile babalarımız ve annelerimiz bu dünyada en sevdiklerimiz