26 Aralık 2008 Cuma

basılmamış kara basmak

atölyenin camından dışarı bakınca minik minik kar tanelerini gördüm
1 saat önceydi.. şimdi o kar taneleri büyüdü. Dışarı baktıkça yaşasın kar tatili diye bağırasım
geliyor.Zamanın daha yavaş aktığı günlarde, küçüklüğümde sabah

uyanıpta her yeri bembeyaz görünce çok sevinirdim.Hemen dışarı atardım kendimi kimsenin yürümediği yerlerde yürür.
BASILMAMIŞ KARLARA BASARDIM.Kar tatilleri ne güzeldi...sobanın arkasında kestane kokulu sıcak sütlü ve çikolatalı geçen miskin günler.yağışlı soğuk fırtınalı günlerde sonra elbet güneş açardı.Kartopu kahkahaları donmuş ayak parmakları kırmızı yanaklı ve kırmızı burunlu çocuklardık...
Şimdiburnuma değen kar taneleri beni mutlu etsede bu yoğun iş ve hayat temposunda ihtiyacım olan son şey kar tatili...
basılacak takvimler,ajandalar,kalemler,çakmaklar,süslenecek mekanlar
yıl başı yorgunluk demek benim ...bir an önce bu baskılar bitsin müşterilere işleri teslim edip rahat bir nefes almak istiyorum...
bir yanımda çok kar yağsın istiyor.havucumuzu kömürümüzü atkımızı alıp bizim küçük kadınlarla şöyle resimdeki gibi bir kardan adam yapalım




Hiç yorum yok: