BÖYLE İŞE YARAR BİR ORGANİZASYON YAPMAK İSTİYORUM.ORG. BİRİLERİ EĞLENİRKEN BİRİLERİ BİLİNÇLENSİN İSTİYORUM.yada birileri maddi anlamda bundan yararlarsın.ufak bir çocuğun yüzü gülsün.uçurtma şenlikleri,gençlik konserleri,çocuk festivalleri kesmiyor artık beni...kadının sosyalleşmesini özelliklede evli ve çocuklu kadının dikiş nakış kursu harici sosyalleşmesini bilinç kazanmasını sağlayacak bir oluşum olsun istiyorum.ama ne yapabilirim bilmiyorum.öyle yoğun tempoyla çalışıyorum ki ....sağlıklı düşünmeye vaktim olmuyor
19 Mayıs 2009 Salı
7 Mayıs 2009 Perşembe
hazırlıksız yakalandım geneeee
benim hayatımda hiç bir şey böyle yavaş sakin huzurlu olmayacak mı.koşu beygiri gibi dört nala mı geçiricem ömrümü.yok ben elimi eteğimi çeksemde, artık evimde bacaklarımı uzatıp yatıcam ve keyfime bakıcam desemde olmuyor.Dün sabah duş alıyordum sabahın köründe.Evde kimse yok.Tek başımayım.Birden kapı açılma sesi duydum.yürüme sesleri falan.usul usul sesler böyle..İçimden neler geçiyo bir bilsen.ya hırsız girdiyse.ya sapıksa .ya katilse.çocuklarımı son kez göremeden gidicem...yani banyoda nefesini tutup ölümü beklemek çok tuhaf bir duygu.bitti lan şimdi diyosun.yaşam buraya kadarmış.hayattan sıkılıp ölmeyi istediğim günler geldi aklıma...bak geldi işte ölüm...Neyse ben paranoyakım ya banyodan çıktım bütün evi dolaştım hiç kimse yok.kapı arkalarında beni elinde satırla bekleyende yok.ve şansım var kızlarımı bir kez daha görücem.üst kattan geliyomuş o sesler kapı sesleri yürüme sesleri falan.sabahın o saati ya sanki bizim evde gibi duyuluyordu..giyinirken aklımdan geçirdim.evi değiştirsem mi acaba.taşınmanın yoruculuğu geldi aklıma vazgeçtim.hem sonra alıştım ben bu eve.giriş kat parmaklıklı falan çocuklar içnde güvenli hem 100 m2 salonu var.mutfağıda kocaman.bunları düşünürken farkettimki 4 yıldır oturduğum bu eve alışmışım."ama" dedim" ya ev sahibi çıkın derse".yeni ev aldı kendine o istanbulda .buraya dönmesi imkansız .ama ya paraya sıkışırsa ...satsa bize alırmıyız bu evi.hayır .giriş kat ve parmaklıklı olması çocuklar küçük olduğu için tercihimdi.ömrümün sonuna kadar parmaklıklı bir evde oturmak istemiyorum.bir yandan giyiniyom bir yandan bunları düşünüyom görcen.çocukların odaları da küçük hem.sonra dedim salak karı giyin hadi işe git.sabah sabah ne senaryolar bunlar böyle.Gündüzde aklıma geldi ara ara .. müşterilerin düğünlerini planlıyoruz ben yeni bir eve taşınırsam çocuk odasını nasıl yaparım diye düşünüyorum.beynim yorulmuş bir şekilde eve döndüm akşam.çocuklarımda eve dönmüşlerdi beraber yemek yedik.yattım ben hemen.büyük kızım geldi yanıma boynumda onun küçücük ,sıcak nefesiyle uyuyakalmışım.yüc geldi sonra ...ona kapıyı açmaya kalktığımda uykum kaçtı.bursadan bana kestane şekeri getirmiş (kafkas) onları yedim bir güzel..saate baktım gecenin 3'ü yüc pijamalarını giyerken yatağa daldım.bana dediki artık değiştirelim bu evi...
"delimisin" dedim."bu iş yoğunluğunda kim uğraşacak taşınmayla"
"seviyomusun bu evi"
"bilmem.alışkanlık desek daha doğru olacak"
"bu evin değeri kaç para sence ,yani satın alsan kaç para verirsin"
"satın almam bir kere.parmaklıklı olması çocuklar küçükken iyi ama ömür boyu oturmam bu evde"
bu soruların nereye varacağını tahmin ettim.
"ev sahibi evi satmak istiyormuş.acil paraya ihtiyacı varmış.önce beni aradı siz alırmısınız dedi"
"almayız."
evet almayız ama böyle aniden taşınmak zorunda kalmakta hiç hoş değil.anılardan kopamadığımdan değil.mekanlarla duygusal bağlarım yoktur benim.evlilik öncesi hayatımı göçebe yaşadığım için..tebdili mekanda ferahlık bile vardır hem..işte eşya toplaması,ev bulması ,eşya taşıması,yerleşmek kolilerle sefalet çekmek.aniden lazım olan şeyin bir kolinin en altında olması falan.bunlar zor.
şaşırdığım konuda şu :secret kitabında yazanlar benim hayatımda doğrulanıyor.evrenden ne istersen evren sana onu hazırlayıp sunuyor yanii.cidiyim bak bana hep oldu bu.kimi rüyamda görsem gündüz karşıma çıktı.işe almayı düşündüğüm insanlar.başka yerlerde çalıştıkları işlerini bırakıp bana form doldurmaya geldi.dün sabah ev hakkında bu düşünceler beynimden geçerkende dedimki "bu kadar düşünme bak gerçek olacak".ne yalan söyleyeyim yüc akşam değiştirelim bu evi dediğinde arkasından söyleyeceklerini biliyormuş gibi gülümsedim.yine secret ı yaşadım yani aklımdan geçirdim ve evren bana verdi.evrenin bana kıyak geçtiğini düşünüyorum .beni olaylara önceden hazırlıyor yaniii.
içimde kıpır kıpır bir şeyler oluyor.yaşam enerjim mi arttı ne bu gün ev araştırmaya çıkıcam.seneye kızım anaokuluna başlayacak o yüzden okul sınırlarının içerisinde bir ev bulmalıyım.birde kocaman balkonu olsa orda köpek bakabilsek öykü buna çok sevinir.köpek manyağıda kendisi.kahvaltıda sordum onlara
"bu evi seviyomusunuz"
"seviyoruz anne ama bu evden taşınmalıyız.köpek bakabileceğimiz bir evimiz olmalı artık."
"üzülmez misiniz bu evden taşınınca.odalarınızı özlemez misiniz."
"saçmalama anne niye üzülelim.taşındığımız evde yeni odalarımız olacak.çok güzel olcak anne taşınalım nooooluuur."
ana çekmişler ikiside........
"delimisin" dedim."bu iş yoğunluğunda kim uğraşacak taşınmayla"
"seviyomusun bu evi"
"bilmem.alışkanlık desek daha doğru olacak"
"bu evin değeri kaç para sence ,yani satın alsan kaç para verirsin"
"satın almam bir kere.parmaklıklı olması çocuklar küçükken iyi ama ömür boyu oturmam bu evde"
bu soruların nereye varacağını tahmin ettim.
"ev sahibi evi satmak istiyormuş.acil paraya ihtiyacı varmış.önce beni aradı siz alırmısınız dedi"
"almayız."
evet almayız ama böyle aniden taşınmak zorunda kalmakta hiç hoş değil.anılardan kopamadığımdan değil.mekanlarla duygusal bağlarım yoktur benim.evlilik öncesi hayatımı göçebe yaşadığım için..tebdili mekanda ferahlık bile vardır hem..işte eşya toplaması,ev bulması ,eşya taşıması,yerleşmek kolilerle sefalet çekmek.aniden lazım olan şeyin bir kolinin en altında olması falan.bunlar zor.
şaşırdığım konuda şu :secret kitabında yazanlar benim hayatımda doğrulanıyor.evrenden ne istersen evren sana onu hazırlayıp sunuyor yanii.cidiyim bak bana hep oldu bu.kimi rüyamda görsem gündüz karşıma çıktı.işe almayı düşündüğüm insanlar.başka yerlerde çalıştıkları işlerini bırakıp bana form doldurmaya geldi.dün sabah ev hakkında bu düşünceler beynimden geçerkende dedimki "bu kadar düşünme bak gerçek olacak".ne yalan söyleyeyim yüc akşam değiştirelim bu evi dediğinde arkasından söyleyeceklerini biliyormuş gibi gülümsedim.yine secret ı yaşadım yani aklımdan geçirdim ve evren bana verdi.evrenin bana kıyak geçtiğini düşünüyorum .beni olaylara önceden hazırlıyor yaniii.
içimde kıpır kıpır bir şeyler oluyor.yaşam enerjim mi arttı ne bu gün ev araştırmaya çıkıcam.seneye kızım anaokuluna başlayacak o yüzden okul sınırlarının içerisinde bir ev bulmalıyım.birde kocaman balkonu olsa orda köpek bakabilsek öykü buna çok sevinir.köpek manyağıda kendisi.kahvaltıda sordum onlara
"bu evi seviyomusunuz"
"seviyoruz anne ama bu evden taşınmalıyız.köpek bakabileceğimiz bir evimiz olmalı artık."
"üzülmez misiniz bu evden taşınınca.odalarınızı özlemez misiniz."
"saçmalama anne niye üzülelim.taşındığımız evde yeni odalarımız olacak.çok güzel olcak anne taşınalım nooooluuur."
ana çekmişler ikiside........
6 Mayıs 2009 Çarşamba
faili meçhul tecavüz
gazetede okudum bir erkek bebek cesedi bulunuyor.üzeri yorganla örtülü minicik.cesedin annesi 12 yaşında ,babası 80....bu dünyada 80 yıl yaşamış bir insan bu dünyadan hiç mi nasibini almamıştır ki 12 yaşındaki masum bir meleğe tecavüz edebilir.ya hamile kalmasaydı o kızcaz.mavi yorganla örtülü bebek cesedi çıkmasaydı ortaya...tecavüz devam edecekti şüphesiz.düşünsene belki şimdi şu anda sen elinde kahve bunları okurken ,küçücük bir kız çocuğu tüm çaresizliğiyle boyun eğecekti üzerinde 80 yıllık buruşuk bir ihtiyarın debelenmesine.tesadüf sonucu ortaya çıktı bu kokuşmuş iğrenç ötesi olay.bu olayları duydukça artık daha iyi kavradım ki çok tecavüz olayı var özellikle masum çocuklara uygulanan bunları engellemenin bir yolu olmalı.o zavallı çocukları koruyamıyoruz..yok yok gözlerimin önüne geldikçe kafayı yiyecem 80 lik pezevenk ,12 yaşında küçücük ,kendine ne yapıldığını anlamayacak kadar küçük bir çocuğa bunu nasıl yapar.Kendini asması lazım bu insanın .aynada yüzüne bakabiliyomu bu herifler.geceleri rahat uyuyabiliyorlarmı.birde kızına 7 yıl tecavüz eden baba var.biz evlatlarımızı sevmeye bile kıyamazken...pucca bir yazısında eşeği bile miken bir tür bu diyordu erkekler için..tabii bütün erkekleri suçlamak büyük haksızlık olur.adam gibi adamlarda zaten en az bizim kadar belki bizden fazla kızıyor bu sapıklara biliyorum.
Karar verdim artık kendimi bu olaylara adayacağım.Ne yaparım bilmiyorum ama sosyal sorumluluk projelerinde anneleri çocukları, bilinçlendirebiliriz.emily dickınsonun şiirinde dediği gibi bende bir tek tecavüze uğrayan çocuğu bundan kurtarırsam boşuna yaşamış olmayacağım.
bilmediğimiz daha o kadar çok buna benzer vaka vardırki düşüncesi bile beni öfkeşendiriyor.Bu minik çocukları korumalıyız.
Karar verdim artık kendimi bu olaylara adayacağım.Ne yaparım bilmiyorum ama sosyal sorumluluk projelerinde anneleri çocukları, bilinçlendirebiliriz.emily dickınsonun şiirinde dediği gibi bende bir tek tecavüze uğrayan çocuğu bundan kurtarırsam boşuna yaşamış olmayacağım.
bilmediğimiz daha o kadar çok buna benzer vaka vardırki düşüncesi bile beni öfkeşendiriyor.Bu minik çocukları korumalıyız.
Etiketler:
12 lik anne,
80 lik baba,
faili meçhul,
tecavüz
1 Mayıs 2009 Cuma
kuaföre tek başıma gitmekten nefret ediyorum
yaz geliyo ya,içimde bir şeyler uyanmak için can çekişiyo sanki..Bir değişim sürecine girmeye mecbur hissediyorum kendimi...Kuaföre gitmeliyim.yeni kıyafetler,ayakkabılar,makyaj malzemeleri almalıyım.bu zamanlarda can ciğer bir kız arkadaşa çok ihtiyaç duyuyorum.Zamanında çevresini erkek arkadaşlarla donatmış olan ben şimdi bir kuaföre gitmelik bile kız arkadaş bulamıyorum.Sinir oluyorum tek başıma kuaföre gitmeye.Kapıdan giriyosun,herkeste bir halkla ilişkiler gülümsemesi.Sanırsın ki saçlarının yaşaması onların elinde.Ne istediğini anlattığında
"aııı ben sizi anladım hiç merak etmeyin"ler.
Anlayamadım diyenini hiç duymadım.Ama bir kuaförzede olarak ben, anladığını uygulayanını da görmedim.Kafandaki tabuları yıkamıyosan yapma bu işi kardeşim.Git şarküteride et doğra.Allah Allah.Sokağa bir çıkıyosun herkes aynı.Ben tam 3 yıldır saçlarımı önleri uzun arkaları kısa katsız bir model kestirmek istiyorum.Bu tarifi ilk yaptığım kuaför mantara benzetti beni.Saçlarım arkadan öne doğru uzun geliyodu evet ama üsttede arkadan öne doğru gelen bir kat vardı.bu katı öyle kısa kesmişti ki sabah uyandığımda kafam havalimanı gibi oluyordu.Gecelerimi ayna karşısında geçirir olmuştum.Sinirden ağladığım bile oldu.İşini düzgün yapmayan kuaförlere sesleniyorum;müşterinizi çok iyi dinleyin ,çünkü bu saçı siz değil onlar kullanacak ve yediğiniz küfürün haddi hesabı yok benden söylemesi.
Daha istediğim modele ulaşamadım 3 defa kestirdim.Şimdi uzmasını bekliyorum ve artık akıllandım kuaföre gittiğimde oturucam koltuğa ve saçımın önlerini avucumda sımsıkı tutup bunlara dokunma kardeşim diycem.Birde yeni yöntem geliştirdim;istediğim saç modeli alt resimde onun çıkışını alıp cüzdanıma koydum.Her zaman yanımda taşıyacağım.Beni anladığını söyleyen kuaförlere bir de görsel açıklamada bulunacağım,bakalım sonuç ne olacak.Bende bu şanssızlık varken kesin görme özürlü birine denk gelirim.
Bir de kuaförde geçirdiğim ilk bir saat sonra bende tuhaf bir şey oluşuyor.bölee hipnoz hali gibi bi şey..Beynim mi uyuşuyo ne oluyosa konuşamıyorum.Fönlerin sesi..dedikoducuların bırbır ları...
yeni yetmelerin ayy böbüşümlü asırlık telefon görüşmeleri.Salonda bulunanların beynini mikmeye ne hakkın var ..bir kuaför salonunu mu buldun sevgilinle telefonda konuşacak.
Kaprisli karılar var birde ..Onların bıdı bıdıları..Oriel kokusu,oje kokusu,boya kokuları ,arada bir duyabildiğin müzik....Ayyy işkence gibi aslında kuaföre gitmek.hele yalnızsan işkencenin dozu ikiye katlıyor.
Ben dün yalnız gittim kuaföre.Daha önce hiç gitmediğim birisiydi.Yarım saat saçım hakkında konuştuk.Ne istediğim.Son yıllarda neler uygulandığı.ve cebimdeki fotoğrafı da gösterdim ona...
Sonra koltuğa oturdum .her hareketini izliyorum ama .Hata yapsa hemen uyarıcam.Beynimin uyuşmaması için çaba sarfediyorum.Görseniz.Nescafe içtim bir kaç tane..Saçıma röfle yapıldı.Sonuç.istediğim gibi.Bunu görünce kendime güvenim geldi.Tuttum saçımın önlerini.Bunlara dokunma sadece saçımın arkalarınıenseden kısa başlayıp öne doğru uzun gelecek şekilde kes dedim.Sonuç.istediğim modele bir adım yaklaştım artık saçlarımın önleride yeterince uzayınca arkayı tekrar kestiricem ve tatatatammmmmmm .
Sonra koltuğa oturdum .her hareketini izliyorum ama .Hata yapsa hemen uyarıcam.Beynimin uyuşmaması için çaba sarfediyorum.Görseniz.Nescafe içtim bir kaç tane..Saçıma röfle yapıldı.Sonuç.istediğim gibi.Bunu görünce kendime güvenim geldi.Tuttum saçımın önlerini.Bunlara dokunma sadece saçımın arkalarınıenseden kısa başlayıp öne doğru uzun gelecek şekilde kes dedim.Sonuç.istediğim modele bir adım yaklaştım artık saçlarımın önleride yeterince uzayınca arkayı tekrar kestiricem ve tatatatammmmmmm .
Siz siz olun kuaförün her hamlesini takip edin.Birde arkadaşsız kuaföre gitmeyin.Çok sıkıcı.Kendinize de kıskanç olmayan en az bir tane kız arkadaş bulun.Kuaföre gitmelik,ayakkabı bakmalık,Kıyafet seçmelik sokakta kikirdemelik ,kızsal konularda kız arkadaş şart.
Buda benim istediğim saç modeli sağdaki
Etiketler:
kız arkadaş,
kızsal konular,
kuaför,
röfle,
saç modelleri
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)