28 Nisan 2009 Salı

benim listem


bu sabah erkenden işyerime geldim.Aldım elime kağıdı kalemi liste yapmaya çalışıyorum.Beni bu hayatta mutlu eden şeyler ve sinir eden şeyler diyeeeeeeeee sınıflandırdım..

Sinir olduğum o kadar çok şey var ki..(Demekki ben yanlış hayatı yaşıyorum)...Mutlu olduklarıma gelince beni en mutlu eden şeyin kızlarımın ikisine birden sarılıp kokularını içime çektiğim an olduğunu farkettimmmmmmmmmmmm....

Kızlarım uyuyordu ben çıkarken.Yanlarına uzandım minicik yanaklarını öptüm.Ayakları öylesine minik ve tatlıydı kiiiiiiiiii.

Onları uykuların en güzelinde bırakıp kalktım buraya geldimmmmmmmmm.Iskaladığım şey ;onlarla neşeli bir kahvaltı.Çay kokusu,ekmek kokusu,yesinler diye halis harikalar diyarındaki rafadana benzettiğim yumurta.

Şu anda yaptığım şey ne Müzik eşiliğinde hayatımın listesini çıkarıyorum.Müzikte "Manga Dünyanın sonunda doğmuşum" arkadaşım gönderdi az önce .Tamda ne dinlesem diye aranırken.Farkettim ki iyi dostların olağan üstü yetenekleri var çok uzakta da olsalar ruh halini anlayabiliyorlar.Ne istediğini hissediyorlar adeta.İyiki dostlar var.İyi ki dostlar.

26 Nisan 2009 Pazar

HAYIR DİYEMEDİKLERİM...


Bir yerde okumuştum Türkler hayır demeyi bilmiyor diye.Aslında hayır diyememek biricik hayatlarımızdan o kadar çok şey götürüyor ki.Hayatımızı nasıl yaşamak istiyorsak bunu belirlemeli ve standardımıza uymayanı elşimizin tersiyle itmeliyiz.
iş,müşteriler,çocuklar,tanıdığım bütün insanlar ve
hayır diyemediklerim hoyratça harcıyor zamanımı...

oysa ben yaşamak istiyorum.
işkolik halim ,beni mutlu eden halim sanırdım hep belki de yalnızlıklarımı gizlemek içindi işe bu kadar sığınışım.
Şimdi tam mola yerindeyim hayatımın ...Bir nefes aldım içime ve bir sonraki nefeste hayatımı geri almak istiyorum...70 ime geldiğimde yaşadım diyebilmek istiyorum

23 Nisan 2009 Perşembe

bim bam bom

tuğbişim
bana smart blogger ödülü göndermiş .sonunda bende smart oldum yaşasınnnnnnnnnn....
teşekkürler tubişimm .ama bu ödülün kuralları var .şimdi 4 kişiye göndermem lazım bakalım kim bu şanslı 4 smart....Hımm.. Hımm...
panduf birr
prima rima
ikiiiiii (ne güzel nick dimi)
kurbiş
üçççç
kocasını seven kadın
ve dört. sizi smart blogger ilan ediyorummmmmmm.ama bunun kuralları var tabii
ÖDÜLÜN KURALLARI
1-Ödülü verenin linkini yayınlamak.
2-Ödülü verdiğin kişilere mutlaka haber vermek.
3-Bu ödülü verdiğin blog sahibinin linkini vermek.
4-Gördüğünüz resmi eklemek.

6 Nisan 2009 Pazartesi

KÖSTEBEĞİN EZİMETİ

Dün maaile dağa gitmeye çalıştık.
Uyandığımda hava çok güzeldi.Nasıl temizlik yapasım geldi anlatamam.Erkenden kalktım .Kışın
kötü izlerini silmek için evde köklü bir temizliğe başladım.
Muhterem kayınvalidem dağa gidip dağ havası almak istemiş.Aradı.Hamurişleri yapmış mis gibi...Bunu duyan oğlunu dağa gitmeye ikna etti tabii.Erkeklerin aklını hep lezzetli yemeklerle çeleceksin .70 yaşında kadın işi biliyo tabii.
Bense temizlik modundayım.Asla dağa falan gitmek istemiyorum
Eşim de beni ikna etmek için çocukları kullanıyo.ÇAKAL.
Çocuklara dedim siz babanla babaannenle gidin çok eğleneceksiniz.Bende tek başıma krallığımda misler gibi temizlik yapacağım.
Minik dudaklar büküldü "ama anne sen olmazsan biz naparız"
Çocuklarımın neşesine katılma isteği temizlik isteğimden ağır bastı tabii ...
BENİ DE İKNA ETTİLER.
Bende küçük kızları mutfağa davet ettim.Günlerdir yapamadığımız köstebek pastayı yaptık.
Tarifte tutarsızlıklar vardı kendimden de bi şeyler eklemek zorunda kaldım.
Küçük yardımcılarım mutfağı talan edip mikseri bozduktan sonra ,sessizce görev bölgesinden çekildiler.
Keki yanmaktan son anda kurtardım
Ortadan ikiye keserken kızlarım büyücüymüşüm gibi bana bakıyorlardı.Gözgöze geldik.Bakışlarını kaçırdılar.Suçlular,meraklılar,kekin ikiye kesildiğini hayatlarında ilk kez görüyorlar,küçücükler ve çok tatlılar..........
Köstebeği güç bela yaptık kalıba koyduk,termoslar,tabaklar ,çatallar....her şey hazır
Çıktık evden ,Kafileye bizim aile (anne-babam)da katıldı.Kardeşimde müstakbel eşi ve çocuğuyla ek kontejyandan dahil oldu.Son olarak muhterem kayınvalidem ve hamurişleride kadroya katılınca kendimizi dağ yoluna vurduk.
Kayınvalidenin beğendiği bir yere konuşlandık.
Yer keşfi yaptıktan sonra sıra çay faslına geldi.
Kekler ,börekler,kanepeler,poğaçalar,veeeeeee benim köstebek pastam hepsi bir arada muhteşem görünüyordu.
Ben yiyecekleri hazırlayana kadar benim küçük kadınlarım papatya toplamışlar iki ellerinde de papatyalarla geldiler.
"Canım annem bize tac yaparmısın" dediler.Babası bu çocukları böyle yalaka yaptı.
yapmazmıyım.
Neyse sıra hamurişlerini afiyetle yemeye geldi.Büyük kızım uçarcasına gelerek oturdu.Ama nereye oturdu?
köstebek pastanın üstüne.
Sağlam kalan yerlerinden yediğimiz kadarıyla tadı nerdeyse mükemmel.Ama köstebek pasta kızlarımın litarütüründe iyice yerini aldı.
"Artık sincap pasta yapalım anne " diyorlar.
Dağ maceramız güzeldi.
İstop, yakan top gibi oyunlar oynadık.Çocuklar topumuzu almak için mızlayıp durdular.Bi rahat oynatmadılar adamı........
Pikniklere dinlenmek için gidilirde niye yorulunur anlamış değilim.Yoksa bir benmiyim yorulan ,tuhaf olan ben miyim anlayamadım.
Dönüşte gece miniklerin bile yatmasını beklemeden attım kendimi yatağa,ilerleyen saatlerde uyandığımda baktım herkes üstündeki kıyafetlerle sızmış.Babaları ve kızları...
Bu rahat bu vurdumduymaz adamdan bir nesil daha yetişiyor heyhat.
Ne demişti "ben ilgilenirim kızlarla sen uyu.....rahatına bak"
Bu gün bile her yerim ağrıyor.Bir hafta atamam bu yorgunluğu üstümden.
Haftaya da babamların balık planı var.Bahar geldi bizimkiler attı kendini kırlara bayırlara....
Zavallı benide sürükleyecekler arkalarından biliyorum.........
bu dağdan bir görüntü

bu da korudağ da gün batımı muhteşem dimi....
bu da papatyadan tac

4 Nisan 2009 Cumartesi

un YOK

bu gün üzerimde bir manyaklık var.Ne yapacağımı kestiremiyorum.hayatımın neresinde olduğumu da.........avaz avaz şarkı söylüyorum sabahtan beri...YA BU GÜN O GÜNSE HAYATIN SON GÜNÜYSE......................

Bir an önce eve gitmek istiyorum,kızlarıma sarılmak.Onlarla köstebek pasta yapmak istiyorum.
Semracımdan aldım tarifi 3 hafta oluyor tarifi alalı .Ama ben malzeme eksikliğinden yapamıyorum.tarifi ilk aldığım gün kızlarımla girdik mutfağa.önlüklerimizi taktık."
Süper kızlar köstebek pasta yapıcaz hazırmısınız" "hazırız anne"
"mazemeleri sayıyorum getirin bakalım"
"süt"
"burda anne"
"şeker "
"burada anne"
"un" "hadi ama bekliyorum"
UN YOK
nerde ....Her yere baktım un bitmiş.Ertesi gün eve un alıp gittim.Kakao yok.Bir gün yumurta ,bir gün süt derken 3 haftadır süper kızlar köstebek pasta yapamıyor.
iş manyağı olduğum günden beri evle ilgili her şeyi unutuyorum.Bu gün itibariyle eksik malzemem margarin onu alıp gidicem eve,kızlarımla köstebek pasta yapıcam.
kimbilir belki bu gün o gündür, hayatın son günüdür.
Bir köstebek pasta yapamadan öldü kadıncaz desin sonra kızlarım ardımdan.
Çocukluk ne güzel .Keşke beynimin tortularını silip,basit bir pasta yapmak beni mutlu edebilse..........
eve gitmeden önce margarin almayı unutma ,minikler köstebek pasta için seni bekliyor.

2 Nisan 2009 Perşembe

RAin man

otizm hakkında bilinç oluşturmak için buraya bakabilirsiniz.Onlar var ve hayatımızın içindeler .
Normal olmayanı yadırgamak doğamızda var.
ama ya normal o0lmayan bizsek

1 Nisan 2009 Çarşamba

Fazıl Say 'ın mektubu

Müzisyen Fazıl Say, seçimin ardından Deniz Baykal'a bir mektup yazdı...

İşte o mektup:
Mustafa Kemal Atatürk,bugün bu saatte yaşıyor olsaydı, muhtemelen: "AKDENİZ'DEKİ ORDULAR!!İLK HEDEFİNİZ, ANADOLUDUR! İLERİ!!!"emrini verirdi...Ülkenin deniz kenarındaki hemen hemen bütün şehirleri AKP'nin elinden geri alındı dünkü seçimde...Ege, Akdeniz tamamen...Karadeniz'in ve Marmara'nın da çoğu... Büyük kısmı CHP de toplanarak...

Batı Anadolu . (İzmir mesela) kilitlenmiş durumda...Ezici bir üstünlükle.

Güneydoğu,Kürtler,...Çok haklı olarak DTP de karar kıldılar..Onlarınki de ezici üstünlük...Orta ve Doğu Anadolu ve tabiki Ankara ve İstanbul'un milyonlarca nüfuslu varoşları ,iktidar partisi AKP de...Bu da %39 demekmiş tam olarak...Ak Parti'yi zor bir 3 yil bekliyor..Ama unutmayın: Tayyip Erdoğan usta bir liderdir..En azından bu elindeki %39 u asla kaybetmiyecektir,ve siz gelip %39 dan fazlasını almadığınız sürece debiz burada boşuna dil döküyor olacağızdır...

Ülkenin batısı Yunanistandoğusu Afganistan gibi...İnsanları da öyle...Atatürk:"Ben halkı niye dinleyeyim? Halk beni dinlesin!" diyen, cesur tip bir liderdi...Bu ama,"tarihe not düşen" büyük liderlerin uslubudur..Kendisinden sonraöyle bir lider gelmedi...Büyük bir bağlama üstadı olan Arif Sağ'ın:"Ben sazımı ne dinleyeyim? Sazım beni dinlesin!"demesi gibi...Aynı şekilde,Arif Sağ'dan daha iyi bağlama çalan henüz yok...Ludwig van Beethoven ,sağırlığında bile bütün insanlığa kendini dinletmekte...Niye???Deniz bey," Toplanalım psikolojisi"nde size destek vermekteyiz...

"Bölünmeyelim,ufalmayalım,ezilmeyelim, mahvolmayalım" psikolojisi...Ne sizin parti başkanlığınız,ne Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul liderliği ,umurumuzda değildi ...Derdimiz endişelerimizdi...Ve onlar hala varlar...Kılıçdaroğlu'nun dürüstlüğü...

Düşünün ki bir Sezen Aksu var,sürekli Tarkan ve Ajda Pekkan'ı eleştiriyor,"Kirli söylüyorlar" diyor(yolsuzluk yapıyorlar der gibi misali örnek),"dürüst değiller" diyor (playback yapar onlar der gibi keza) vesaire...Ama eninde sonunda halk da Sezen Aksu'ya soracaktır:

"Peki ya sen ne yaptın?" diye...

Biz de sadece beklemedeydik,Kılıçdaroğlu kazansaydı neler yapacaktı diye...Yöntemi ama: "Müthiş bir şey" değildi! Hem de hiç değildi...Zaten kazanamadı da...Yazık oldu, görmek isterdik,"gelse ne yapardı?"yı...

Sayın Baykal,Eskişehir,Ordu ve İstanbul-Şişli'nin laik oy olmasına ,ama seçim haritasındaki renginin farklı olmasınaüzülmediniz mi siz??Artık ne zaman Türkiye'nin sol-laik oy bölünmesinden kurtulacağız??Ne zaman??1980'ler ve 90'lar da kaç kere fırsat tepildi bu sebepten???...Sırf bu bile "huzursuzluk"...hepimizde...Ben Eskişehirli olsam mesela :şehrimde mucizeler yaratmiş bir Büyükerşen'den asla vazgeçmem.Ama Türkiye genelinde DSP'nin %2 oy alacağını da bilerek...Hazin bu... Sorumlusu sizsiniz...Anadolu şehirlerinde ise endişeler iyice artmakta,Elazığ??Sivas?? (Aşik Veysel'in Sivas'ı...uzun ince bir çıkmaz sokaktayım!!benim sadık yarim %2 CHP!!)laiklik tamamen unutulmuş durumda...Neden???AKP'nin yoğun olduğu yerler özellikle...Kadınlarımız etekle dolaşamıyor,marketlerde bira bile satılmıyor,bilim ve sanat zaten yok...tarikatlar çoktan almış başını gitmiş,dinci siyaset başa geçmiş...Neden???Neden karşı siyaset üretilmemiş???Neden sahaya çıkılıp bu mücadele verilmemiş??Neden??Var mı iktisadi açılımlarınız??bu şehirlerin insanlarına hitap etmek konusunda?Eğer yoksa, CHP'nin başına ,sizin yerinize, "iktisadi ve gercekçi fikirleri-projeleri olan" birisini istiyoruz.Açık ve net...Çünkü ülkemizin de, hayatlarımızında, en kritik , en belirleyici yıllarndayız...Varsa fikirler,ne ala ,uygulamaya geçilmesini hemen isteriz...Deniz bey,Mevzubahis konusu olan şey yaklaşik 2o-3o milyon insanın endişeleridir..Ve bu endişeler gerçekten ciddi boyuttadır...Bu şaka bir rakam değildir...3o milyon :3 kere Macaristan,5 kere İsviçre16 kere Estonya eder...Bu muhim bir güçtür...Ve bizler ,atılım görmek istiyoruz...Ötekileşmekten kurtulmak,Ergenekon vs gibi paranoyalardanve şeriat gibi travmalardan çıkmak ,normal bir ülkede mutlu bir şekilde yaşamak istiyoruz...Türkiye'nin öteki yüzü de aynı şeyleri istiyor elbet...Var mı ikisini toparlayacak gerçekçi bir iktisadi fikir???Piyano ile "Ney" fevkalade güzel beraber müzik yapabilir Deniz bey...Yeter ki beste iyi olsun...Ve buradaki iyiden kasıt ,iki enstrumanı da cok iyi tanımaktan geçer...Piyano ile Ney beraber müzik yaparken,nelere dikkat edilmesi gerektiğini bilmekten geçer...Ortaya bir ilk çıkabilirve bu muhteşem olabilir...Varoşlar ???Ordaki insanlar için ne yapacaksınız???Su anda tamamen toplanmiş olan laik birlikten alacağınız destek ile büyük şehirlerimizin( adini bile duymamış olduğumuz semtlerinde yasayan ) yeni sahiplerineneler sunmak istiyorsunuz?Var mı "eğitim projeleri"niz??İşsizliğe çözüm??Kültür sanat projeleri??Bunlara destek olacak "sivil toplum örgütleri"...ya da "sponsorlar" ???O insanlara AKP'den daha fazla şey sunacak mısınız ???bu 3 yıl içinde???
Güneydoğu'da oyunuz sıfır!Sıfır aslında iyi bir başlangıç noktasıdır...Tabi fikirler varsa...Kürtlere nasıl yardımcı olacaksınız?Kürt sorununa nasıl çözümler getireceksiniz???Deniz bey,Bu mektubumu okuyan insanlar muhtemelenmektubun altına kendi sorularını da ekleyeceklerdir...Ve size sorulacak cok soru var..Ama bir sey gerçek:Yapmak zorundasınız...Yapamıyorsanız da yerinizien saygın bir şekildebu işlerin üstesinden gelebilecegine inanangenç bir yeteneğe bırakın...Bizler uzun zamandır "inanç" görmedik..Cok uzun zamandır...Seçim mitingleri sırasında,Tayyip Erdoğan'ın dil sürçmeleri sonucu çıkmış yanlış cümleleri üzerinde (kronometre ile tutmak zorunda kalmıştım) tam 52 dakika konuştunuz..Sürekli bir "eşek" tartışması...Katır... At... İnek...Her mitingde...Kendimi haftalarca 3 yaş zekasının içinde buldumve cok sinirlendim bu duruma...Size oy veren %24 bu zekanın çok üstünde.Bunları bilin isterim..Bu yazımın altına muhtemelen yüzlerce kişi kendi eleştirilerini de yazacaktır...Hepsini okuyun...Size verilen %24 oy asla "size" değildi...Toplandik biz...Endişelerimizden ötürü...(Bu betimlememin kısmen haksız olduğunu biliyorum, burada belediye seçimleri söz konusu olan...Çok başarılı cok değerli belediye başkanlarınız da kazananlar arasındadır...

Haksızlık yapmak istemezdim..

Ama Antalya örneği , bu seçimin genel itibariyle mahalli değil siyasi oldugunun en güzel örneğidir.Senden benden daha laik ve şehrine cok güzel hizmetler hediye etmiş bir başkan idi Menderes Türel... ta ki , Ak Parti'ye Antalyalıların şu ortamda daha fazla oy veremeyeceği asıl gerçek olandır...)
Her zaman dostlukla...saygıyla içtenlikle

kIRMIzı haLIDA YÜRÜMEK GİBİİİİİ.....

az önce büyük başkan mazbatasını aldı.Belediyenin önünde kırmızı halılar volkanlarla karşıladık onu...ellerimizde çiçekler.Başkanımız konuşma yapacak diye hazırlık yapıldı.Halk toplanmış .Nasıl kalabalık. Başkan mikrofonu aldı:
"NERDE KALMIŞTIK " dedi ve içeriye girdi.Konfetiler atıldı başkana.Herkesin yüzünde gurur ve mutluluk vardı.
Geçen dönem ki başkan yine başkan oldu.Bariz bir oy farkıyla...
Ayaklarına kırmızı halı sermek, volkanlar ,konfetiler........Bu kadar sevilmek güzel olmalı...
zor yönü de var tabii .Senden bir şeyler bekleyen yada beklemeden sevenlerin sayısı arttıkça omuzlara binen yük te artıyor.